Haberin Devamı
Akhisarspor formasıyla adından söz ettiren ve Süper Kupa zaferi yaşayan Güray Vural, 2016 yılında Trabzonspor’a transfer oldu. Bordo-mavili ekipte 18 maça çıkan ve 1 gol kaydeden tecrübeli sol bek, kariyerinde yaşadığı şanssız sakatlıklara rağmen klas sol ayağını her zaman ustaca kullandı. 2021 yılından beri Antalyaspor’da top koşturan milli futbolcu, geride bıraktığımız sezon 31 maçta forma giydi ve takımına 1 gol, 4 asistlik katkı sağladı. 35 yaşındaki futbolcu, başarılı kariyerinden A Milli Takım’a uzanan serüvenine kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu.
ANTALYASPOR’UN MİLLİ FUTBOLCUSU GÜRAY VURAL’DAN ÖZEL AÇIKLAMALAR ŞU ŞEKİLDE:
“ALEX DE SOUZA İLE LİGE EN İYİ ŞEKİLDE BAŞLAYACAĞIZ”
Geride bıraktığımız sezonu 49 puanla 10.sırada tamamladınız. Bu süreçte iki teknik direktörle çalıştınız. Takım olarak performansınızı ve yeni sezondaki hedeflerinizi anlatır mısın?
Haberin Devamı
Biz aslında Nuri Hoca döneminde güzel bir ivme yakaladık. Onun kendine ait sisteminin üzerine kurduğu bir kadro vardı. Sezon başında onunla beraber çalıştığımız dönemde ligde iyi bir ivme yakalayacağımızı ve güzel zamanlar yaşayacağımızı hissediyorduk. Sezon başında o görüntüyü vermiştik. Nuri Hoca’nın Borussia Dortmund’a transferinden sonra yine çok büyük bir isim olan Sergen Yalçın Hoca takımımıza katıldı. Tarz olarak çok farklı olan iki hocayla çalıştık. Nuri Hoca, pozisyon ve sistem oyununa daha çok önem veren bir hocaydı. Kendine ona göre bir ekip kurmuştu. Sergen Hoca, daha çok defansif anlamda çalışmalar yaptıran ve ofansif anlamda daha çok bireysel yeteneğe önem veren bir teknik direktördü. Ayrıca Sergen Hoca, saha içinde daha özgür bir futbol oynatıyordu. Aslında baktığımızda ligi çok kötü bir yerde bitirmedik ama beklediğimiz hedefle de bitirmedik. Takımda bazı maddi sorunlar ve transfer yasakları yaşandı. Birkaç oyuncu takımdan ayrıldı. Hem takım hem de Sergen Hoca adına bu durumlar çok büyük bir etkendi. Ama baktığınızda son haftalarda o riskli bölgedeki durumu yaşamadığımız için tabii ki de bizim için yine de mutluluk vericiydi. Çünkü o kadar ciddi sorunlara rağmen belki de düşme potasında olabilirdik. Ama takımımızın yeteneğiyle almış olduğumuz puanlar bize yeterli oldu. Önümüzdeki sene için yeni bir isim olan Alex Hoca geldi. Alex Hoca’nın futbolculuğu tartışılmazdı. Hem ülkemize hem de Antalya şehrine isim ve taraftar anlamında da faydası olacaktır. Antalyaspor camiası, Nuri Şahin ve Sergen Yalçın’ın ardından 3.büyük isimle devam ediyor. Antalyaspor, gerçekten çok büyük hocalarla çalışıyor. Umarım onunla da güzel bir kamp döneminin ardından lige güzel bir şekilde başlarız. Camia olarak koyacağımız hedefler doğrultusunda lige en iyi şekilde başlayıp, güzel bir şekilde devam edeceğiz diye düşünüyorum.
Haberin Devamı
“NURİ ŞAHİN, BİR GÜN ŞAMPİYONLAR LİGİ’Nİ KAZANABİLECEK BİR TEKNİK DİREKTÖR”
Antalyaspor’da sezon başında beraber çalıştığınız ve takıma birlikte ağabeylik yaptığınız Nuri Şahin’in Borussia Dortmund’a transferi hakkında neler söylemek istersin?
Nuri Hoca, daha önce takımımızda oynadığı için içimizden çıkan bir isimdi. Elbette bu süreçte hem avantaj hem de dezavantaj yaşamıştır ama takım olarak ona çok büyük destek verdiğimizi düşünüyorum. Zaten kendisi de buna hazır olduğu için teknik direktörlüğümüzü yaptığında çok zorlanmadı. Nuri Hoca, bir gün Borussia Dortmund’da teknik direktörlük yapmayı çok istiyordu ve bunun hayalini kuruyordu. Onun Borussia Dortmund’da 1. hoca olarak da görev yapacağına inanıyorum. Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid karşısında final oynama şansı yakaladı. Şu an oranın bir parçası olarak kupayı alan taraf o da olabilirdi. Aslında Şampiyonlar Ligi kupasını kendisi almayı çok istiyordu. Nuri Hoca, bir gün 1.hoca olarak inşallah o hedeflere ulaşabilecek bir kişi. Çünkü kendisinde o azim ve çalışkanlık var.
Haberin Devamı
“SERGEN HOCA, HER FUTBOLCUNUN ÇALIŞMAK İSTEYECEĞİ BİR TEKNİK DİREKTÖR”
Daha önce Beşiktaş ile Süper Lig şampiyonluğu yaşayan ve devre arasında Antalyaspor’a gelen Sergen Yalçın’ın oyuncularına etkisiyle ilgili gözlemlerin nelerdir?
Sergen Hoca’nın futbolculuğunu ve teknik direktörlüğünü tartışmaya gerek yok. Kendisi bizim için büyük bir efsanedir. Saha içi disiplini çok iyi olan bir hocadır. Onunla Kayserispor’daki dönemimde de 6 ay çalışmıştım. Futbolcularla ikili diyalogları ve bireysel konuşmaları etkileyiciydi. Özellikle ön alan oyuncularını tamamen serbest bırakıyordu. Oyuncularının bireysel performanslarını üst seviyeye çıkarıyordu. Oyuncularını sahada serbest bırakarak onlara rahatlık ve özgürlük sağlıyordu. Onunla çalışmak istemeyen veya onu sevmeyen bir oyuncu grubu olduğunu ben açıkçası düşünmüyorum. İzin konuları, saha içindeki rahatlık ve idman programları başta olmak üzere o rahatlığı ve özgürlüğü futbolcularına veriyordu. Kendisinin her oyuncunun çalışması gereken bir hoca olduğunu düşünüyorum. O, zaten Süper Lig’deki kariyerine yine devam edecektir. Büyük takımlarda da çalışacağına inanıyorum. Sergen Hoca’nın yine Beşiktaş gibi kulüplere giderek bir gün şampiyonluklar yaşayacağına inanıyorum. Kesinlikle şampiyonluk kazanma potansiyeli olan bir teknik direktör.
Haberin Devamı
“ALEX DE SOUZA’NIN SÜPER LİG’İ TANIMASI ÇOK BÜYÜK BİR AVANTAJ OLACAKTIR”
Yeni sezonda takımın başında Alex de Souza olacak. Öncelikle yeni teknik direktörünüzle ilgili duygularını öğrenebilir miyiz? Alex de Souza’nın Süper Lig’i tanıması sizce bir avantaj olacak mı?
Alex Hoca ile karşılıklı oynamıştık. Onun ligi tanıması tabii ki de çok büyük bir avantaj olacaktır. Çünkü bizim ligimiz gerçekten çok farklı bir lig. Dışarıdan gelen oyuncularda da bunu fark ediyoruz. Alışma/uyum süreci, bazı futbolculara özellikle performans anlamında bir zaman kaybettiriyor. Ama hocanın bu ligi bilmesi çok büyük bir avantaj olacaktır. Çünkü uzun yıllar burada oynadı. Kendisi zaten geçen günlerde takımımızı ve oyuncu grubumuzu izlediğini söylemişti. Bizim oyuncu grubumuzu da tanıdığını düşünüyorum. Yapacağı ek transferlerle de bence takımımızda başarılı olacağına inanıyorum.
Haberin Devamı
“TRABZONSPOR GİBİ BÜYÜK BİR CAMİAYA GİTMEYİ BEN DE ÇOK İSTEMİŞTİM”
Kariyerinin başına döndüğümüzde Akhisarspor’dan Trabzonspor’a transfer olduğun dönemden de bahsetmek istiyorum. Ege ekibindeki başarılı dönemini ve Trabzonspor’a transfer sürecini anlatır mısın?
Akhisarspor’da çok güzel ve özel yıllarım geçti. O kulüp benim için çok ayrı bir kulüp. Rahmetli başkanımızın da olduğu çok güzel bir yönetici grubu vardı. Ayrıca gerçekten bir aile gibi çok güzel bir grubumuz vardı. Orada çok güzel zamanlar yaşadık. Orada vermiş olduğum performansla beraber 3,5 yılın sonunda Trabzonspor’a transfer oldum. Transfer sürecimde zaten sözleşmem sezon sonunda sona eriyordu. Aslında Akhisarspor sözleşmemi uzatmayı çok istemişti ama açıkçası ben onlara para kazandırmak istedim. Belli bir oyuncu takası ve ücret karşılığında Trabzonspor’a imza attım. Trabzonspor gibi büyük bir camiaya gitmeyi ben de çok istediğim için transfer gerçekleşmişti.
“ERSUN HOCA GİTMEMİ ÇOK İSTEMEDİ VE ‘BURADA HER ZAMAN YERİN VAR’ DEDİ”
Trabzonspor’da 1 yıl forma giydin ve bu süre içinde 18 maçta 1 gol kaydettin. Trabzonspor’daki dönemini ve beraber çalıştığınız Ersun Yanal’ın takım yönetimini değerlendirir misin? Kendisiyle daha sonra Antalyaspor’da da çalışmıştınız.
Aslında Ersun Hoca’yı ben Ümit Milli Takım’dan da tanıyordum, orada genel koordinatördü. Daha sonra hocalığımızı da yaptı. Zaten Ersun Hoca’yı tartışmaya gerek yok. Çok büyük bir hoca olduğu için onunla ilgili çok fazla söyleyecek bir şeyim yok. Trabzonspor’a devre arasında Sadi Tekelioğlu döneminde gitmiştim. Ersun Hoca, takıma sezon başında gelmişti. Trabzonspor’daki ilk maçımda kolum kırılmıştı. Sahalardan 8-9 hafta uzak kalmıştım. Devre arasında transfer olduğum için son maçlara yetişmiştim. Orada çok ciddi sakatlıklar yaşadım. Kasık sakatlıkları yaşadım ve ayak parmağım da kırıldı. Şanssız bir dönemde oraya gitmiştim. Trabzonspor, o zamanlar takım olarak da şanssız bir dönemdeydi. Ona rağmen yine de oynadığım maç sayısı ve süre benim için aslında olumluydu. Çünkü birçok maçta sakat olduğum için oynayamamıştım. Ersun Hoca ile güzel bir dönem geçirdim ama oyun anlamında daha fazla süre almam gerektiğini düşünüyordum. Trabzonspor’dan kendi isteğimle ayrılmak istedim ve oradan Kayserispor’a transfer oldum. Trabzonspor’dan ayrılmamı Ersun Hoca çok istemedi. Onunla da konuşmuştuk. Ersun Hoca, bana takımında her zaman yerimin olduğunu söylemişti. Ama benim oynama alışkanlığım vardı. Çünkü gittiğim her takımda hemen hemen birçok maçta süre alan bir futbolcuydum. O yüzden daha çok forma şansını istediğimi ve Trabzonspor’da yapamadığımı söyledim. O yüzden ayrılmak istediğimi dile getirdim. O dönem Kayserispor’da Sergen Hocamız vardı ve onunla da görüşüyorduk. Sergen Hocamın da çok istemesiyle Kayserispor’a transfer olmuştum. Ersun Hoca, zaten bana engel olmadı ve ‘Tamam. Sen öyle istiyorsan ayrılabilirsin’ dedi. O şekilde bir ayrılık oldu.
“AKHİSARSPOR’DA SÜPER KUPA KAZANDIM VE UEFA AVRUPA LİGİ’NDE OYNADIM”
Akhisarspor’daki ikinci başarılı döneminde birçok ilki beraber yaşamıştın. O döneme dair anılarından bahseder misin?
Akhisarspor’da Galatasaray karşısında Süper Kupa’yı kazanarak ilk kupamı elde ettim. Ayrıca orada UEFA Avrupa Ligi’nde oynama şansım oldu. O kulüpte bu şansları yakaladığım için mutluyum. Aslında orada çok güzel bir dönemimiz geçiyordu ama o sene küme düşmüştük. Bu durum hem kariyerim hem de Akhisarspor adına üzücü olmuştu. Çok sevdiğim ve değer verdiğim bir kulüptü. O dönem Akhisarspor’a herkesin bir sempatisi olmuştu.
“A MİLLİ TAKIM’A ÇAĞRILMAK BENİM İÇİN GURUR VERİCİYDİ”
A Milli Takım’a davet aldığın dönemi ve Fatih Terim’in performansına etkisini anlatır mısın?
A Milli Takım’a Akhisarspor’da oynadığım dönemde davet edilmiştim. Daha sonra Kayserispor’da Sergen Hoca ile göstermiş olduğum performanstan sonra milli takıma yeniden seçilmiştim. A Milli Takım’da 1 maçta süre aldım ve o maçta da iyi oynadığımı düşünüyorum. Fatih Hoca’nın her futbolcuya verdiği katkı her zaman ortada. O dönem takımıma verdiğim önemli katkıların ardından A Milli Takım’a çağrılmak benim için gurur vericiydi.
“AYAĞIM KIRILDIĞI İÇİN BEŞİKTAŞ’A TRANSFERİM İPTAL OLDU”
Kariyerinizde Trabzonspor’un haricinde diğer büyük takımlarla da isminiz sürekli olarak anılmıştı. Gelen transfer tekliflerini yönelik neler söylemek istersin?
Denizlispor’da oynadığım dönem Beşiktaş’a transferim bitmek üzereydi. Kulüp başkanları konuşup anlaşmıştı. Benim o dönem ayağım kırıldı. Doğal olarak o süreçte transfer gerçekleşmedi. Kariyerimde birçok takımdan resmi transfer teklifleri aldım. Galatasaray’dan birçok kez transfer teklifi aldım. Benimle de temasa geçmişlerdi. Bonservis sorunundan dolayı transfer gerçekleşmedi. O dönem Galatasaray’da Fatih Hoca vardı. Daha sonra o pozisyona Ömer Bayram transfer olmuştu. Ayrıca Antalyaspor’da Nuri Hoca’yla çalıştığım dönemde de Galatasaray’ın ilgisi vardı. Fenerbahçe’nin bana olan ilgisine dair sadece duyumlar geldi, bireysel anlamda bana gelen bir teklif olmamıştı. Hepsi çok değerli kulüpler olduğu için hepsinde de forma giymek isterdim. Trabzonspor gibi büyük bir camiada forma giydim. Trabzonspor’da daha çok kalabilir veya diğer büyük takımlara da gidebilirdim. Bazı şeylerde nasip olduğu için önüne geçemiyorsun.
“KARİYERİMDE SAKATLIKLAR YAŞAMASAYDIM LA LİGA’DA OYNAMAK İSTERDİM”
Denizlispor ve Trabzonspor’da oynadığın dönemler başta olmak üzere kariyerinde birçok şanssız sakatlıklar yaşadığını görüyoruz. Bu sakatlıklar olmasaydı Avrupa’da oynamak isteyeceğin bir lig var mıydı?
La Liga’yı seviyorum. Tabii ki İngiltere Premier Lig de çok farklı bir lig ama La Liga’nın bana uygun bir lig olduğunu düşünüyorum. Sakatlıklar yaşamasaydım La Liga’da oynamak isterdim. Özellikle ayağım kırıldıktan sonra 1 yıl 7 ay gibi bir süre futboldan uzak kaldım. O süreçte bazı şeyler kariyerimi doğal olarak etkiliyordu. Genç yaştaydım ve bu benim için bir dezavantajdı. Ama çok şükür toparlayıp yeniden futbol hayatıma devam edebildim. 17 yıldır Süper Lig’deyim ve 400’den fazla maç oynadım. Bu durum benim çalışkanlığımı, disiplinimi ve iyi bir futbolcu olduğumu gösteriyor. Herkes her zaman büyük takımda oynamak ister ama nasibin önüne geçemiyorsunuz. Bizim dönemimizde Türkiye’den Avrupa’ya transfer olan çok sayıda oyuncu grubu bu kadar yoktu. O yüzden çok hedef koyamıyorduk. Sadece Türkiye’nin büyük bir takımına ve A Milli Takım’a gitme hedefi koyabiliyorduk. Bu dönemlerde scout ekipleri daha çok izliyorlar. Dünya kulüpleri oyuncu gruplarımızın iyi olduğunu gördükten sonra artık Türkiye’ye daha fazla önem vermeye başladı. Şimdiki gençlerin birçoğu direkt Avrupa hedefi koyabiliyor. Avrupa’daki kulüplerin ilgisi daha da arttı.
“ŞU AN SOL BEKTEKİ 1 NUMARALI FUTBOLCU FERDİ KADIOĞLU’DUR”
Kendi mevkinde en beğendiğin ve etkileyici bulduğun oyunculardan bahseder misin?
Ferdi Kadıoğlu, sağ ayaklı olmasına rağmen o mevkiyi çok iyi kullanıyor. Sol bekte çok üstün bir performans sergiliyor. Ben bu sene onun Süper Lig’den ayrılabileceğini düşünüyorum. Ferdi, verebileceği en büyük katkıyı burada verdi ve artık Avrupa’ya gitmesi gerektiğini herkese hissettiriyor. Avrupa’da oynayabileceğini ve o kapasitede olduğunu herkese gösterdi. Diğer sol bek oyuncularını da beğeniyorum. Eren Elmalı, milli takımda birçok kez oynadı ve Trabzonspor’da da sürekli olarak forma giyiyor. Ayrıca Galatasaray’da forma giyen Kazımcan Karataş da var. Aslında iyi sayıda yerli sol bek oyuncularımız var. Şu an baktığımızda üst seviye olarak tabii ki de en değerli oyuncumuz Ferdi Kadıoğlu. Benim de çok beğendiğim ve o bölgede çok iyi oynayan bir futbolcu. Şu an sol bekteki 1 numaralı futbolcu Ferdi Kadıoğlu’dur.
“MONTELLA’YA KARŞI SABIRLI OLUNMALI, A MİLLİ TAKIMIMIZ BAŞARILI OLACAKTIR”
A Milli Takımımızın EURO 2024’teki şansı ve teknik direktör Vincenzo Montella hakkında neler söylemek istersin? Montella, son 2 hazırlık maçını kaybettiği için eleştirilmişti.
Bazı maçlar kaybedilebilir ama EURO 2024’ü garantilediğimiz için o süreçte eleştiri anlamında erken hamle yapmamamız lazımdı. Bir hocaya karşı çok sabırlı olmak gerekiyor. Montella’nın oynattığı oyuna bakarsak bence milli takımımız bu süreçte çok kötü bir performans sergilemedi. İyi oynayıp maç kaybedebilirsiniz ama bu sürede birçok şey kazanabilirsiniz. EURO 2024’te milli takımımızdan çok şey bekliyorum. Oyuncu grubumuzun birçoğu Avrupa’da takımlarında çok iyi süreler alarak oynuyorlar. Bu sene bence çok genç ve yetenekli bir grubumuz var. İyi bir ivmeyle gruptan çıkacağımıza inanıyorum. Milli takımımızın kaptanı Hakan Çalhanoğlu, bu sene şampiyonluklar yaşadı ve en değerli oyuncu seçildi. Arda Güler, herkesin çok sevdiği bir futbolcu ve Real Madrid gibi çok büyük bir kulüpte süre alıyor. Arda, çok kısa süreler almasına rağmen attığı gollerle çok büyük bir oyuncu olacağını gösterdi. Bu isimlerin haricinde Ferdi Kadıoğlu, Yusuf Yazıcı, Kenan Yıldız ve Kerem Aktürkoğlu gibi isimleri de beğeniyorum. Mesela Barış Alper, bu sene hem Galatasaray’da hem de A Milli Takım’da inanılmaz bir futbol oynadı. Bireysel anlamda baktığımızda çok üst seviyede oyunculara sahibiz. Oyuncularımız, kendi takımlarında bu sene inanılmaz performanslar sergiledi. Bu yeteneği Vincenzo Montella önderliğinde takım olarak sahaya yansıtabilirsek turnuvada çok başarılı olacağımızı bekliyorum.
EKONOMİ
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024